2000’li yılların başlarıydı henüz… Tekstil sektöründe Çin fırtınası esmeye başlamıştı ve dünya genelinde tüm tekstil piyasalarını derinden sarsıyordu. O dönemin sektör temsilcileri, tekstil sektörünü Çin’e karşı ayakta tutmanın tek yolunun “Markalaşma” olduğunu ifade ediyorlardı. Markalaşarak ve katma…
2000’li yılların başlarıydı henüz… Tekstil sektöründe Çin fırtınası esmeye başlamıştı ve dünya genelinde tüm tekstil piyasalarını derinden sarsıyordu. O dönemin sektör temsilcileri, tekstil sektörünü Çin’e karşı ayakta tutmanın tek yolunun “Markalaşma” olduğunu ifade ediyorlardı. Markalaşarak ve katma değerli ürün üreterek Çin ile rekabet edilebileceğini düşünüyorlardı. Buna ilaveten Çin’in 500 milyar dolara yaklaşan ithalatından pay almayı, Çin’e özellikle “Demir Çelik Ürünleri” satarak tekstildeki kaybın giderilebileceği konuşuluyordu. Çünkü Çin, o yıllarda önemli miktarlarda demir çelik ürünleri ithal ediyordu.
Aradan 13-15 yıl geçti, 2016 yılına geldik… Çin fırtınası bu sefer tayfuna dönüştü ve tüm dünya ülkelerinde demir çelik piyasalarını temellerinden sarsmaya başladı. Günümüzün demir çelik sektör temsilcileri, yıllar evvel tekstil sektörü temsilcilerinin yaptığı gibi “Katmadeğerli Ürün Üretimi” çağrıları yapmaya başladı. Başta AB ülkeleri olmak üzere Japonya, Güney Kore ve Türkiye’de çelik sektörünün kanaat önderleri “özel çelik” üreterek Çin’e karşı stratejiler geliştirmek gerektiğini ifade ediyorlar. 15 yıl önceki tekstil sektörüyle şimdi demir çelik sektörünün durumu birbirine o kadar benziyor ki… Lakin o yıllarda tek çarenin markalaşmak olamayacağını göremeyen tekstil sektörü, özellikle ülkemizde kendisi bir türlü toparlayamadı. Bugün de demir çelik sektörü aynı hataya düşüyor. Bu saatten sonra demir çelik sektöründe markalaşarak ve katma değeri yüksek ürün üreterek bu kıskaçtan kurtulmak neredeyse imkânsız. Çünkü bu konuda da geç kaldık. Bu hamleyi yıllar evvel yapmalıydık. Önümüzde Çin’in bitirme noktasına getirdiği onca örnek varken, bugünleri hesap etmeliydik.
Peki, bugün neden geç kaldık biliyor musunuz? Çünkü biz hala katmadeğerli ürün üretmeyi konuşurken, Çin bu konuda da yol almaya başladı bile… Çin’ in önde gelen çelik üreticisi Baoshan Iron and Steel Co Ltd., “Dream Factory” yani Hayal Fabrika olarak adlandırdığı, yıllık dokuz milyon ton çelik üretim kapasitesine sahip büyük ve modern Zhanjiang Çelik Üretim Tesisini 2016 yılı sonunda işletmeye almayı planlıyor. Bu fabrikada tamamen özel kalite çeliklerin üretimi yapılacak. Savunma Sanayi, Havacılık, Otomotiv, Medikal ve Gıda gibi sektörlerin ihtiyaç duyduğu özel ürünler bu tesiste üretilecek. Sadece Baoshan değil, Çin’deki birçok firma katmadeğeri yüksek ürünler üretmek için Ar-Ge çalışmalarını ve yatırımlarını birkaç yıl önce yapmaya başladılar. Hem yassı mamul hem de Takım Çeliği konusunda çok önemli yatırımlar yapıyorlar. İnşaat demirinde dahi inovatif ürün çalışmaları yapıyorlar.
Bu saatten sonra özel çelik üretmek (bunu yapmak bile bizim için çok zor) yeterli değil… Artık hammaddesinde özel çelikler kullanılan; Savunma, Havacılık, Otomotiv gibi lokomotif sektörlerin ihtiyaç duyduğu parçaları üretmeliyiz. Dünyada bunun örnekleri var. Mesela Voestalpine… Havacılık, Demiryolu Ve Otomotiv Endüstrisi için bitmiş parçaların üretimini yapıyor. Cirosunun sadece yüzde 30’unu çelik ticaretinden elde ederken, yüzde 70’lik kısmını mühendislik çözümlerinden karşılıyor. Bari bunun için geç kalmayalım…
Sağlıcakla kalın…
