Son zamanların handikaplı sektörlerinden biri haline gelen demir çelik sektörü gerek ABD’nin uyguladığı anti-damping politikaları gerekse de Çin’in uyguladığı politikalar ile adından sıkça söz ettirir hale geldi. Ülkelerden birbiri ardına gelen açıklamalar ve ABD’ye uygulanan karşı tedbirler tazeliğini…
Son zamanların handikaplı sektörlerinden biri haline gelen demir çelik sektörü gerek ABD’nin uyguladığı anti-damping politikaları gerekse de Çin’in uyguladığı politikalar ile adından sıkça söz ettirir hale geldi. Ülkelerden birbiri ardına gelen açıklamalar ve ABD’ye uygulanan karşı tedbirler tazeliğini korurken ABD’ye satılamayan çeliklerin Türk pazarına yönelmesi konusu Türk çelik sektörünü etkisi altına aldı. Bu durum hem üretim hem de ithalat ve ihracatımızı ister istemez etkiledi. Sektör olarak son aylarda yapmış olduğumuz ihracat verilerine şöyle bir göz atalım istiyorum. Çelik sektörü 2018 yılının Ocak-Mayıs döneminde miktar bazında yüzde 5.1 azalışla 7.8 milyon ton, değer bazında yüzde 20.2 artış ile 5.9 milyar dolar ihracat yaptı. Çelik ihracatında ton başına birim fiyat 2018 yılının ilk beş ayında, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 26.7 artış ile 753 dolara çıktı. Çelik ihracatı miktar bazındaki düşüşüne karşın değer bazındaki yükselişini sürdürerek, Türkiye’nin ihracatına en çok katkı sağlayan sektörlerden biri oldu. Çelik sektörünün direkt ihracatına, diğer birliklerin faaliyet alanına giren demir çelik ürünleri de eklendiğinde Türkiye’nin 2018 yılı ilk beş ayındaki toplam çelik ihracatı; miktar bazında 8.7 milyon ton, değer bazında ise 6.9 milyar dolar oldu.
Çelik endüstrisi istikrarlı bir büyüme için hazırlanıyor
2018 yılını başarılı kapatmayı hedefleyen demir çelik sektörü yılın ilk yarısında dünya genelinde üretimi en fazla artan ülkeler arasına adını yazdırdı. Yılın ilk 6 ayındaki üretim miktarı, 2017 yılını geride bırakmış ve sektörün yılsonu için öngördüğü başarılı tablonun gerçekleşeceğine dair ümitlerimizi tazelemiş oldu. Sevgiyle kalın…
